ABD’li araştırmacılar, dünya genelinde 100 milyondan fazla kadın tarafından kullanılan bir hijyen ürünü olan tamponların içeriğinde 16 ağır metal keşfettiler.
120’den fazla ülkede milyonlarca kadın adet döngüleri sırasında tampon kullanmayı tercih ediyor. Tamponların çoğunun pamuk veya viskondan yapıldığı biliniyor. Her ikisinin de toprakta bulunan ağır metal kirliliği yaratacak bitkilerden yapıldığı da bilinmektedir.
ABD’de UC Berkeley Halk Sağlığı Okulu’nda görevli araştırmacıların gerçekleştirdikleri bir araştırmada Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta satılan 14 farklı marka tamponda 16 farklı ağır metalin bulunduğu tespiti yapıldı.
ABD’li araştırmacılar, popüler tampon markalarında arsenik ve kurşun gibi toksik metaller buldu. Bu durum milyonlarca kadının kullandığı hijyen ürünlerine ilişkin endişeleri artırdı.
Geçen hafta içinde Environment International dergisinde yayınlanan çalışma, tamponlardaki kimyasallar üzerine giderek artan sayıda araştırmaya katkıda bulunuyor. Ancak bu muhtemelen tamponun içindeki metali spesifik olarak ölçen ilk çalışmadır. Ağır metallerin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri, kardiyovasküler, sinir ve endokrin sistemlerde hasar, karaciğer, böbrek ve beyinde hasar, artan demans ve kanser riski ve anne sağlığı ve fetüs üzerindeki olumsuz etkiler dahil olmak üzere iyi bir şekilde belgelenmiştir.
Araştırmanın baş yazarı Dr. Jenni Shearston, “Önemli halk sağlığı endişesi potansiyeline rağmen, tamponlarda kimyasalların ölçümü konusunda çok az sayıda araştırmalar yapılmıştır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Çalışma, önde gelen çevrimiçi perakendecilerinn “en çok satanlar” şeklinde listelediği ve Eylül 2022’den Mart 2023’e kadar New York City, Londra, Atina’da bulunan mağazalardan ve çevrimiçi olarak satın alınmış olan çeşitli emici ürünleri içeriyor.
Araştırmacılar tamponların içeriğinde aradıkları 16 metalin hepsinin “ölçülebilir konsantrasyonlarının” yanı sıra kurşun, arsenik, kadmiyum gibi bazı toksik metallerin ortalama konsantrasyonlarını buldular.
Araştırmalar, metalin tamponunuza girmesinin pek çok yolu olduğunu gösteriyor. Pamuk ve viskon gibi hammaddeler üretimin yapıldığı sırada hava ve toprakla kirlenebilmekte ve bazı durumlarda ise metallerin üretim süreçlerinde kasıtlı olarak koku bastırıcı, pigment ve antimikrobiyal olarak eklendiği belirtiliyor.
Araştırmalar, tamponlardaki metal içeriğinin, tamponun nereden satın alındığına, tamponun organik mi yoksa inorganik malzemelerden mi yapıldığına, ticari olarak bulunup bulunmadığına ya da markalı olmasına bağlı olarak değiştiğini gösteriyor.
Dr. Jenni Shearston, konuya ilişkin değerlendirmesinde “İnorganik tamponda kurşun konsantrasyonları daha yüksekti ve organik tamponda arsenik daha yüksekti. Metallerin tamamının veya çoğunun konsantrasyonları hiçbir kategoride tutarlı bir şekilde düşük değildi.” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılar, çalışmanın Amerika Birleşik Devletleri’nde regl olan kişilerin yaklaşık olarak %52 ila %86’sının kullandığı tamponların toksik metaller içerdiğini doğrulamaya yönelik önemli adım olduğunu söylüyorlar. Fakat, bu, metallerin sağlığa olumsuz etkileriyle kesin olarak bağlantı kurmak için yeterli bilgi sağlamaz.
Bu tarz metallerin “tamponlardan ne ölçüde sızdığını” ve insanların vücuduna ne ölçüde girdiğini belirlemek için biraz daha araştırmaya ihtiyaç olduğunu söyleyen araştırmacılar, yalnızca daha fazla araştırmanın değil de aynı zamanda da daha sıkı düzenlemelerin getirilmesi gerektiğini savunuyorlar.
Dr. Sherston, “Üreticilerin ürünlerinin metaller, özellikle toksik metaller bakımından test edilmesini istemesini gerçekten isterdim. Halkın bunları talep ettiğini ve tamponlarla birlikte diğer adet ürünleri için daha iyi bir etiketlemenin yapıldığı görebilmek oldukça heyecan verici olabilirdi.” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), tamponları tıbbi cihaz olarak sınıflandırıyor ve güvenliklerini düzenliyor. Bununla birlikte, tamponların kimyasal kirleticiler bakımından test edilmesine gerek duyulmaz ve FDA sadece tamponların pestisit kalıntıları ya da dioksin içermemesini önermektedir.
FDA sözcüsü Amanda Hills, bu konuda NPR’ye verdiği demeçte, tamponların kan dolaşımına metal salıp salmadığı konusunda cevaplanmamış sorulara işaret ederek “Tüm araştırmaların sınırlamaları vardır.” derken ajansın çalışmayı gözden geçirdiğini söyledi.
Hills, “Bu araştırmayı yakından değerlendireceğiz ve bu ürünleri kullananların sağlıklarını koryabilmek adına gerekli tüm adımları atacağız” diye konuştu.
NPR, yorumları alabilmek adına Bebek ve Yetişkin Hijyen Ürünleri Endüstrisi Merkezi (BAHP) ile birlikte İngiltere’de bulunan muadil Emici Hijyen Ürünleri Üreticileri Derneği ile iletişime geçti.
BAHP, 2022 yılında yaptığı açıklamada, üye şirketlerin menstruasyon ürünlerinin güvenliğini savundu ve bu kimyasalların varlığının bildirildiğini kabul ederek, “Varsa bunlar üretici tarafından kasıtlı eklenmemiştir.”şeklinde bir açıklama yaparken “Bu kirletici maddelerin bazıları çevrede mevcut ya da yaygın olarak kullanılan meyve ve sebzelerde ve hatta insan vücudunun ürettiği ürünlerde çok daha büyük miktarlarda doğal olarak oluşuyor.” dedi ve “Sıkı kalite ve hijyen standartlarına uyulduğunu” da sözlerine ekledi.
Daha büyük soru şu: Bu metaller insan vücuduna ne kadar zararlı?
Birkaç uzman, NPR’ye, araştırmacıların bulgularının, yıllar içerisinde tamponlar ve adet için özel üretilen iç çamaşırları da başta olmak kaydıyla diğer adet ürünlerinin potansiyel zararlı kimyasalların tespit edildiği diğer çalışmalarla ortaya çıktığını söyledi.
Tamponlarla ilgili bir yazı yazan ve aynı zamanda Consumer Reports bünyesinde sağlık bilimleri yazarı olan Katherine Roberts, bu konunun daha öncesinde araştırmalara konu olmamış olmasının daha da şaşırtıcı olduğunu düşünüyor.
Katherine Roberts, “İnsan vücudunun en hassas yerinde. Yakın çevremizde” diyor ve “Hayatımız boyunca pek çok tampon kullanıyoruz. Bu konunun bu kadar az araştırılmış ve bu kadar az düzenlenmiş olması bana çok çılgınca geliyor.” şeklinde ifadelerini de yazısına ekliyor.
Araştırmanın yazarları regl olan kişilerin üreme yıllarında 7.400’den fazla tamponun kullanabileceğini, her tamponun belki de birkaç saat boyunca vajinada kalabileceğini hesapladılar.
Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Koleji’nde görevli Dr. Nathaniel DeNicola, konuyla ilgili açıklamasında daha acil olan sorunun tamponların kimyasal içerip içermediği değil de ne zaman tehlikeli seviyelere ulaşılacağını merak edildiğini söyledi.
Dr. Nathaniel DeNicola, tamponlardaki bakır, kalsiyum, demir ve çinko gibi bazı metallerin sadece güvenli kabul edilmediğini, aynı zamanda birçok doktorun bunları hastalarına tavsiye ettiğini belirtiyor. Küçük miktarlarda zararsız olmasına rağmen birikiminin endokrin fonksiyonu üzerinde kalıcı etkileri olabilir. DeNicola, insanların tamponlar yoluyla her metalin zararlı miktarlarını yutup yutmadığı konusunda net bir bilgi olmadığını söylüyor.