İsrail ve İran arasındaki mevcut gerilim, bölgesel ve küresel ölçekte daha geniş bir çatışmaya dönüşme riski taşıyor. İsrail’in İran’ın füze saldırısına verebileceği muhtemel yanıtlar birkaç farklı stratejik hamleyi içerebilir.
- Hava Saldırıları: İsrail, İran’ın askeri üsleri, balistik füze fırlatma merkezleri, komuta-kontrol tesisleri ve yakıt ikmal merkezleri gibi stratejik noktalarını hedef alarak büyük çaplı hava saldırıları gerçekleştirebilir. Bu, İran’ın füze yeteneklerini zayıflatmaya yönelik olacaktır.
- Nükleer Tesislere Saldırı: İsrail uzun süredir İran’ın nükleer programına karşı önleyici saldırı hazırlıkları yapıyor. Bu bağlamda, İran’ın nükleer tesislerini hedef alması mümkündür. Bu tür bir saldırı, İran’ın nükleer silah elde etme çabalarına büyük bir darbe vurabilir.
- Vekil Gruplara Yönelik Operasyonlar: İran’ın bölgede vekil güçleri olarak hareket eden Hizbullah gibi gruplara karşı İsrail’in Lübnan’da kara saldırılarını artırması beklenebilir. Hizbullah’a yönelik suikastlar ve hava saldırılarıyla örgüt liderlerinin hedef alınması, bu grupların etkisini azaltabilir.
- Siber Saldırılar: İsrail, İran’ın askeri altyapısına ve kritik sistemlerine yönelik siber saldırılar düzenleyebilir. Bu tür saldırılar, İran’ın füze sistemlerini, komuta ve kontrol mekanizmalarını bozmayı hedefleyebilir.
- ABD ile İşbirliği: İsrail’in ABD ile koordinasyon içinde hareket etmesi bekleniyor. ABD’nin Akdeniz’e uçak gemisi savaş grubu göndermesi, İsrail’in askeri operasyonlarında daha geniş bir güvenlik desteği alabileceği anlamına gelir.
Bunların yanında, İsrail’in İran içindeki ajan ağlarını kullanarak saldırıyı gerçekleştiren kişilere yönelik suikastlar düzenlemesi de muhtemeldir. Ancak her iki tarafın misillemeleri, çatışmayı daha büyük bir bölgesel savaşa dönüştürme riskini de beraberinde getiriyor. Bu gerilim, İsrail ile İran arasında uzun zamandır devam eden güç mücadelesinin ve stratejik rekabetin bir parçası olarak görülmektedir.